SİYASET

CHP Bakırköy geçmiş dönem ilçe başkan yardımcısı olan Mimar ve Şehir Plancısı Caner Kılıç, “Daha yaşanabilir ve daha mutlu Bakırköy” diyerek belediye meclis üyeliği için adaylık başvurusu yaptı.
Kılıç, “Güçlü başkan ve güçlü meclise inanan, her zaman halkın arasında sorunları yerinde gören, laf değil çözüm üreten, ilçesi ile barışık, sosyal belediyeciliğin gücüne inanan, şeffaf, hesap verebilir ve katılımcılıktan yana, çevreye, doğaya ve hayvan dostlarımıza karşı duyarlı ve insanı hizmetin odağına koyan belediyecilik anlayışına ve bu konuda iyi bir şeyler yapacağıma inandığım için belediye meclis üyeliğine talip oldum” dedi. 31 Mart 2024 yerel seçimleri için belediye meclis üyeliğine aday olmak için talep açan Caner Kılıç, ilçe binasında düzenlediği toplantıda, bölgelerinin lideri olarak gördüğü Bakırköy’de olması gerekenleri, düşüncelerini ve hayal ettiği kent vizyonunu anlattı. Geçtiğimiz dönem ilçe başkan yardımcısı olan CHP’li Caner Kılıç, 14 ve 28 Mayıs’ta iki büyük seçim süreci yaşadıklarını, zorlu bir süreç yaşamalarına rağmen örgüt olarak dimdik durduklarını, genç ve dinamik yeni yönetimin de çok daha başarılı işlere imza atacağına inandığını söyleyerek, tüm örgütüne öncelikle teşekkür etti. Görev aldığı dönemde yaşanan 14/28 Mayıs seçim sürecinde öbek çalışmaları başta olmak üzere, çalmadıkları kapı, gitmedikleri yer, gezmedikleri STK kalmadığını söyleyen Kılıç, gittikleri pek çok yerde özellikle yerel belediyenin asli görevlerinin yanı sıra, sosyal belediyecilik uygulamaları ile ilgili şikayetler aldıklarını, dillerinin yettiğince de ilgili ve yetkililere anlatmaya çalıştıklarını söyledi.
SORUNLARLA BİRLİKTE, ÇÖZÜM ÖNERİLERİNİ DE PAYLAŞTI

Hazırladığı slayt gösterili sunumla Bakırköy’ün sorunlarını maddeler halinde sıralayan Caner Kılıç, çözüm önerilerini de paylaştı. Bakırköy’ün sorunlarını deprem riski, kentsel dönüşüm, ulaşım, çevre temizliği, kent kimliği kaybı ve sosyal belediyecilik olarak sıralayan Kılıç, tüm bunların şeffaf, katılımcı, hesap verebilir ve sürdürülebilir bir yönetim anlayışı ile çözülebileceğini belirtti. Avrupa Yakası’nın önemli ilçelerinden biri olan Bakırköy’ün gelişmişlik düzeyinin yüksek olduğunu ancak 15-20 yıl önce de aynı seviyede olduğunu vurgulayan Caner Kılıç, gerek kara, gerek deniz ve gerekse raylı ulaşım noktasında da ulaşılabilir bir kent olduklarının altını çizdi. Bakırköy’ün birinci sorunun deprem riski ve kentsel dönüşüm olduğunu vurgulayarak konuşmasını sürdüren Kılıç, öncesinde kısmen hazırlanmış olan Dirençli Kent ve Acil Afet Yönetimi Planlamaları’nın da bir an önce tamamlanarak hayata geçirilmesi gerektiğini belirterek konuşmasına şöyle devam etti.

AFET VE ACİL DURUM EYLEM PLANI GÜNCELLENEREK İŞLEVSEL HALE GETİRİLMELİ

Dirençli Kent dediğimiz şey, sadece afet riskine karşı direnç değil, iklim değişikliği, kontrolsüz nüfus artışı, salgın hastalıklar ve ilçede oluşacak krizlere karşı kentin kendisini koruması kavramdır. Geçtiğimiz yıl BB’den tartışmalı bir şekilde geçen merkez 7 mahalle ile ilgili 5 binlik planlar ve ilçe meclisimizden geçen diğer mahallelerimizi içeren planlarla ilgili düzenlediğimiz toplantıda mimar, mühendis, şehir plancıları, peyzaj, harita, jeoloji mühendisleri ve muhtarlarımızla bir araya gelerek fikir alışverişinde bulunduk. İşin uzmanları ile yaptığımız toplantılardan çıkan sonuçları raporladık. Geçmiş dönemde afet ve acil durum eylem planı ile ilgili kısmi çalışmalar var ve bunların ivedilikle güncellenerek işlevsel hale gelmesi lazım.

TRAFİK SORUNUMUZ VAR

Karayolu olarak da belli alanlarda inanılmaz bir trafik sorunumuz var. Özellikle Bakırköy’ün E5’e giriş ve çıkış noktası olan İncirli, Ataköy Kavşağı, Ekrem Kurt Bulvarı, Çarşamba Pazarının kurulduğu gün Yeşilköy Halkalı Caddesi, Osmaniye mahallemizde yapılan yeni pazar yeri gibi lokasyonlarda hızlı bir şekilde İBB ile eşgüdümlü çözümler üretilmesi gerekiyor. Bakırköy aslında yürünebilir bir ilçedir. Kuzey Güney doğrultusunda E5’le sahil arası ortalama 2-2,5 kilometre arasıdır. Toplu ulaşım istasyon noktaları, okul alanlarının yaya güvenli ulaşımı gibi çok basit ve hızlıca hayata geçirilecek düzenlemelerle ulaşımı çok daha güvenli bir hale getirebiliriz. İstanbul genelinde İBB ile birlikte 500 kilometrelik bir bisiklet yolu uygulama çalışması yapmıştık. Açıkçası Bakırköy’e ne kadar bisiklet yolu yapabiliriz diye yüklendikçe yüklenmiştim. Şu anda ilçemizde ortalama 45 kilometre civarında bisiklet yolu üretilmiş ve kullanılabilir durumda. Tabi önce bisiklet kullanımına teşvik edici etkinlikler yapılmalı, araç trafiği de düzenlenmelidir. Sağlıklı ve temiz bir çevre konusuna gelince, Bakırköy kişi başına düşen 7 metrekare ile yeşil oranın en yüksek olduğu ilçelerden biridir. Yeşil alanı bol olmasına rağmen bazı alanların işlevini kaybetmesi üzücüdür.

RANTIN HAYAT BULMUŞ HALİ, SAHİLDEKİ BETON YIĞINLARI

Bakırköy’ün Kent Vizyonu’nun da çok önemli olduğunu vurgulayarak sunumuna devam eden Caner Kılıç, sahilde yapılan devasal beton yığınlarını, kent rantı denilen kavramın hayat bulmuş hali olarak tanımladı. Şehrin konumu itibariyle belli noktalarında bulunan arazilerde yapılaşma arttıkça, aynı orantıda bir rantın da oluştuğunu söyleyen Kılıç, ilçe belediyelerin bazılarının da bu rantı sosyal belediyecilik uygulamaları için kullandığını, ancak Bakırköy’de oluşan rantın ise aynı amaçla kullanılmadığını ifade etti. Caner Kılıç, sahilde yapılan devasal binalardan oluşan kent rantının belki de Bakırköy’ün merkez 4 mahallesinin dönüşümüne yetecek boyutta olduğunun altını çizdi. Şehir kimliğinin de tamamen ortadan kaybolması gibi bir tehlike olduğunu belirten Kılıç, sunumuna şöyle devam etti. Bakırköyümüz tarihi ve merkezi bir yer ancak, 20 yıl önce de aynı konumdaydı. Ne yazık ki son dönemlerde yeni fonksiyonlarla ilçemizde bir çevre değişikliği yapılmadı. AVM tarzı alanlar her ilçede olduğu için, ilçemizde de bir değişiklik olmadığı için çekim gücünü kaybetti. Oysa konumu ve kent kimliği ile yeni fonksiyonlar eklense, örneğin Yeşilçam tarzı sanat sokakları yapılsa, gençlerin müzik yapacağı alanlar üretilse, çocukların koşup oynayacağı alanlarla, halkın daha etkin kullanımına yönelik çalışmalar yapılsa kaybolan cazibesini kazanabilir düşüncesindeyim.

BELEDİYELERİN BİRBİRİNE FARK ATTIĞI PARKUR, SOSYA UYGULAMALARIDIR

Son olarak da Bakırköy’de sosyal belediyecilik uygulamaları ile ilgili konuşan Caner Kılıç, belediyelerin birbirlerine hizmet olarak fark attığı parkurun aslında sosyal belediyecilik uygulamaları olduğunu belirtti. Belediyelerin çevre temizliği, altyapı ve imar gibi asli görevlerinin yanı sıra, toplumsal huzura ve refaha yönelik sosyal belediyecilik uygulamalarının olduğunu, sosyal devlet dediğimiz olguyu vatandaşa yansıtan ilk kurumun da belediyeler olduğunu söyleyen Caner Kılıç, “Hem belediye kanunu hem de Büyükşehir Belediye Kanunu kapsamında ilçe belediyelerinin, eğitim, sağlık, kültür gibi faaliyetlerin yanı sıra, ihtiyaç sahibi bireylere, çocuklara, gençlere, yaşlılara, engellilere, kent yoksulları ve dezavantajlı gruplara sosyal devletin imkanlarını sunması gerekiyor” dedi. BAŞARI TESADÜFEN OLUŞMUYORBazı belediyelerin sosyal belediyecilik faaliyetlerini yürütmek için ya kredi çektiğini ya da arazi sattığını, bir kısmının ise hiçbir şey yapmayıp borçsuz bir belediye olmakla övündüğünü belirten Caner Kılıç, “Sosyal belediyecilik yapanlar, bölgelerinin potansiyellerini ve dinamiklerini harekete geçiriyorlar. Bizim hedefimiz de ‘Daha yaşanabilir ve daha mutlu Bakırköy’ Bununla ilgili oluşturduğumuz vizyonumuz da, eğitim, sağlık, kültür, kadın, aile, spor, çevre ve sosyal yardım alanında daha yaşanabilir ve daha mutlu bir Bakırköy.

NEDEN KENTİMİZE SAHİP ÇIKAMADIK?

Bilim, kültür ve sanat merkezleri üreten, festivallerini geleneksel hale getiren, sıfır atıkla geri dönüşüm konusunda eğitim veren, hayvan dostlarımıza veterinerlik hizmetleri veren ve hatta taziye yemeği veren belediyelerimiz var. Bizimse 5 tane kültür merkezimiz, tiyatro sahnelerimiz, spor alanlarımız, Botanik Park gibi bir tesisimiz var. Tüm bunları aktif olarak kullanmamız gerekiyor. Biz gerçekten belediyecilik yapacaksak, başarı tesadüfen oluşmuyor. Emek vererek ve de arkasında durarak oluşuyor. Elbette belediyenin kaynakları sınırlıdır ama sahillerimizde 4 mahallenin yıkılıp yeniden yapılmasına yetecek kadar oluşan kent rantı nereye gitti? biz neden kendimize sahip çıkamadık? 31 Mart 2024 seçimlerinde oluşturulacak yeni yönetimin bunları da sorgulayarak, yeni bir vizyon ortaya koyması, sonuna kadar da arkasında durması gerekiyor. Öncelikli düşüncem ilçemizi yönetecek kişilerin, örgütümüz tarafından ön seçimle belirlenmesi. Kişi tek başına hata yapabilir ama örgüt hata yapmaz. CHP Bakırköy İlçe Başkanlığı yerelde bizim ana üstümüz, buluşma noktamız. Belediye Başkanlığı ise tüm Bakırköylülere hizmet etmekle yükümlü ve bu yükümlülüğünü ilçe başkanlığımızla beraber çalışarak yürütmek zorunda. Gücü kendinden menkul görmeden, özellikle sosyal belediyecilik uygulamalarında Bakırköy İlçe Örgütü başta olmak üzere, muhtarları, STK’ları ve ilçemizdeki tüm meslek odalarını yanına alarak hizmet üretebilmelidir ve kalıcı olan da budur. İşte bu bakış açısıyla yola çıkıyoruz.‘Daha yaşanabilir ve daha mutlu Bakırköy’ sloganıyla, güçlü başkan ve güçlü meclise inanan, her zaman halkın arasında sorunlarını yerinde gören, laf değil çözüm üreten, ilçesi ile barışık, sosyal belediyeciliğin gücüne inanan, şeffaf, hesap verebilir ve katılımcılıktan yana olan, çevreye, doğaya ve hayvan dostlarımıza karşı duyarlı, insanı hizmetin odağına koyan belediyecilik anlayışına ve bu konuda iyi bir şeyler yapacağıma inandığım için belediye meclis üyeliği aday adaylığına talip oldum. Takdir örgütümündür.

CANER KILIÇ KİMDİR?
1977 yılında Erzincan Altınbaşak beldesinde doğdum. İlk ve orta öğretimimi Erzincan’da tamamladım. 1994 yılında girdiğim İstanbul’dan Teknik Üniversitesi Mimarlık fakültesinde Şehir ve Bölge Planlama bölümünün ardından Mimarlık bölümünü tamamlayarak 2002 yılında Mimarlık Fakültesinin ilk ÇAP, (çift ana dal programı) mezunlarından birisi oldum. İş hayatıma İBB Ulaşım Dairesi Başkanlığı’nda Uzman Şehir Plancısı olarak başladım. 2002-2005 yılları arasında çalıştığım İBB bünyesinde, Acil Ulaşım Yolları, Otopark Alanları Planlaması, Karayolu Planlaması çalışmaları ile İstanbul kentini analiz edebilme imkanı yakaladım. 2005 yılında itibaren de özel sektörde kurucusu olduğum firma bünyesinde Şehir ve Bölge Planlama, Peyzaj Mimarlığı ve Mimarlık disiplinlerine mensup ekibimle beraber yurt genelinde yerel yönetimlere, kamu ve özel sektör kuruluşlarına planlama, ulaşım, kentsel tasarım ve mimarlık ana faaliyet konularında ar-ge, danışmanlık, tasarım ve proje geliştirme alanlarında hizmet sunmaktayım. Üniversiteyi bitirdikten sonra 2003 yılında Bahçelievler’de partimize üyeliğimi yaptırdım. Mahalle biriminden başlayarak gençlik kolu yönetim kurulu başkan yardımcılığı gibi pek çok görevde bulundum. 2009 yerel seçimde belediye meclis üyeliğine aday adayı oldum. 2014 yılında Bakırköy’e taşındım ve üyeliğimi de buraya aldım. O gün bu gündür de sizlerle beraberim.

Bir yanıt yazın

× Bize Ulaşın!