İKLİM ANLAŞMASINA FRANSIZ KALMAK

İşler sarpa sarınca…
Yani “karbon salınımı” sınırları zorlayınca…
Gökyüzünde “kara delik” senaryoları uzadıkça uzayınca…
Kirli havayla yükselen kirli politika her şeyin üzerini örtmeye başlayınca…
Doğal olarak aldı bizi bir korku…
Hani zaman zaman “aynı gemideyiz” laflarını duyarız ya…
Aynı gemideyiz de…
Sen neredesin, biz neredeyiz?
İster limanda olalım, ister açık denizde…
Kısaca mesaj şu: “Batmasın gemi”…
İyi de görünen köy kılavuz istemiyor.
Gittikçe kronikleşen bir “kast sistemi” içinde kıvranıp duruyoruz.
Batı bizi gözetliyor.
Batı, ne kadar kirli işi varsa bize yaptırıyor.
Eeee, sonunda biz de öğrendik işi…
Bizim, bize ettiğimizi Batı etmiyor.
*** Dünyanın başı, ne zaman dünya kadar derde düşse…
Abonesi olduğumuz bildik ihtimaller piyasaya sürülüyor. Kuyruklu yıldız, meteor…
Buzullar eriyebilir, sular yükselebilir…
İşte o an akıllara gelir.
Özellikle de beş başkentten “hepimiz kardeşiz” şeklinde özetlenebilecek sesler… *** Aslında bilim insanları ve sanatçılara bırakılsa dünya…
Kötü emellere alet edilmese…
En tehlikelisinden oyunlar sergilenmese…
Yoksul ülkelerden “adaletin bu mu dünya” çığlıkları yükselmese…
O zaman tadından yenmez buralar…
*** Ve geldik bu beş başkentten birine…
Sanat ve soykırım derken…
İklim Anlaşması’nı da heybesinde taşıyan Paris’e…
Kısacası karbon salınımını azaltmaya…
191 ülke tarafmış…
Eritre, İran, Irak, Libya, Yemen ve biz Türkiye olarak 6 ülke bekleme salonundaydık.
İklim Anlaşması hususunda yalnızca “niyet beyanı” ile yetinmiş…
Kafaları karışık olanlarla birlikte “referans senaryoda azaltım” gibi ucu açık başlık altında toplanmıştık.
*** Ülkemizde 48 STK…
Fosil yakıtlardan yenilenebilir enerjiye geçilmesi için #ParisiOnayla diye bir kampanya başlatmıştı.
Biliyoruz, öyle hemen “pat” diye olabilecek bir şey değil bu…
Fakat yine de kağıt üzerinde fena durmuyor, kulağa çok hoş geliyor cümleler…
Doğal koruma alanlarını genişletelim…
İyi tarım uygulamalarını yaygınlaştıralım…
Yüzey sıcaklığındaki artışı 2 derece ile sınırlandıralım, mümkünse 1,5 derecenim altında tutalım…
Her şey havamız güzel olsun diye…
Gerçi büyük usta Orhan Veli’yi de hasta etmişti bu güzel havalar, unutmayalım. *** Gelelim haftanın haberine…
Son yılların en güzel dayanışmasına sahne oldu TBMM…
Havamız değişti…
Tüm siyasi partilerin yıllar yıllar sonra “oybirliği” ile ilk kez kabul ettikleri bir anlaşmadır “İklim Değişikliği”…
Ülkemiz, bir kamburdan daha kurtuldu. Şimdi onlar düşünsün.
Yani hâlâ anlaşmaya Fransız kalan beş ülke…
Eritre, İran, Irak, Libya ve Yemen…