YAZARLAR

YÜZ YILLIK İHANET

“Sinir uçlarıyla oynamak…”
Zaman zaman başvurulan bir oyundan başka bir şey değildir.
Hem de tehlikeli bir oyun…
“İhanet” diye özetleyebilirsiniz.

Tanımlamalar belli…
Önce millet adı, ardından da edebiyat, müzik, mimarî…
Türk Edebiyatı, Fransız Mutfağı, Arap Müziği, Rus Mimarisi, Alman Ekolü…
Böyle uzar gider liste.
Eski ve etkili kültürler için durum böyledir.
Sadece son dönemde oluşan devletlerde…
Halkının çoğunluğu İspanyolca konuşan Peru, Arjantin ve Meksika’da…
Portekizce konuşan Brezilya’da…
Arapça konuşan Lübnan’da…
İngilizce konuşan Güney Afrika, Avustralya ve Yeni Zelanda’da…
İngilizce ve Fransızca konuşan Kanada’da tanımlamalar farklı…
Bu ülkelerde “Meksika Mutfağı”, “Brezilya Müziği”, “Lübnan Edebiyatı” tanımlamasına pek itiraz edilmez çünkü “millet”ten ziyade “devlet” adını kullanma dönemi başlamıştır.

Bize bakalım.
Dünyayı etkileyen milletler ailesi içinde en eskilerden biri olduğumuz kesin…
Çin, Arap, Rus, İspanyol, İngiliz, Fransız, Alman gibi…
Edebiyatın, mutfağın, dilin, müziğin önündeki kelime bellidir: Türk.
Durum bu kadar açık seçikken…
Önce Boğaziçi Üniversitesi kütüphanesinde başlamış tartışma… Çizgi roman bölümünde hemen her milletin adı yer alırken…
“Turkish” sözcüğü ne acıdır ki “Türkiyeli” olarak ucubelendirilmiş.
Tepki çekince de tornistan tabii…

Sosyal medyayı tam olarak sarıp sarmalamasa da bir sallantı olduğu doğrudur.
Pek çok yayınevi bu “Türkçe Edebiyat” kervanına katılınca…
İki şair: Kaan Eminoğlu ve Onur Caymaz.
Bir yayın yönetmeni: Erdem Atay…
Bu, kasıtlı olduğu kadar ihanet kokan tanımlamaya tepki gösterdiler .
Şair Kaan Eminoğlu, “Türk Edebiyatı diyemeyen ancak diğer milletlerin edebiyatlarını o milletlerin isimleriyle duyuran yayınevlerinin listesini yaptım. Sanatçı, siyasetçi, aydın ve okurlar olarak bu yayınevlerini uyguladıkları çifte standarttan vazgeçene kadar boykot etmeye davet ediyorum.” dedi.
İşin ilginç yanı, bazı yayınevi hesaplarındaki “Rus Edebiyatı, Fransız Edebiyatı”… Sıra bize gelince “Türkçe Edebiyat”a dönüşmüş.
Tam bir akıl tutulması.

Yıl olmuş 2023.
“Yüzüncü Yıl” yani…
Hâlâ “Türk” kelimesini kullanmamak için kırk takla atanlar var.
Oradan çıksın, şöyle olsun filan…
Tatlı sularda yüzmeler…
Liberal yaklaşımlarla efendilerine şirin gözükmeler…
Lâfı evirip çevirmeler…
Fakat toplumsal gerçekler ortada duruyor.
Belli ki Türk Milletinin aklıyla oynamanın dayanılmaz cazibesine kapılmışsınız.
Türkçeyi kullanan edebiyat ‘Türk Edebiyatı’dır.
Tıpkı Alman Edebiyatı, Rus Edebiyatı gibi.
Türk’ün diliyle yazılan eserlere yatırım yapıyor, para kazanıyorsunuz.
Ve “Türk” denemek için hiç olmadık şekilde ahkâm kesiyorsanız.
Yeter artık!
Çekin elinizi dilinizi ‘Türk Edebiyatı’ndan.
Bu asla sanat değil.
Yüzyıllık ihanet.

Bir yanıt yazın

× Bize Ulaşın!