KASVETTEN KASKETE
Büyük Usta Orhan Veli için…
“Şiire kasket giydiren şair” derlerdi.
Nereden bilebilirlerdi spora da kasket giydirilebileceğini?
*** Salgın süreci “daha dün gibi” değil.
Daha dün ve bugün de devam ediyor.
Fırtına zirvede iken yazılıp çizilenler ayan beyan ortada…
“Lig bu haliyle tescillenir.” “Tescillenmez.” Falan filan… Sonunda “devam” denildi.
Ve olan oldu. Fırtına gitti, kavga bitti.
*** Tam da “21 takımlı Süper Lig’in tozunu atarız” derken…
Evdeki hesap tutmadı.
Yardımcının yardımcısıyla olmuyordu bu işler.
Şehirden tepki verenler olsa da…
Ekranlardan sayfalardan…
Avcı’da karar kılınmıştı.
Trabzonspor’u ‘dip’ten değil…
Adeta ‘ip’ten aldı.
*** Meğer yavaş yavaş hazırlıyormuş takımı.
Önce Süper Kupa töreninde…
Şöyle bir şaşkınlık yaşanmadı değil.
Ve Beşiktaş galibiyetinin ardından da o meşhur kasketli poz gelince anlaşıldı her şey. Kasvetten kaskete…
Efsane geri dönüyordu
. *** Fırtına, bugün yarın kasket satışlarına hazırlanıyor.
Mutlaka sekiz köşeli olmalı.
Ustalarının anlatmasına bakılırsa…
Her köşesi bir özelliğimizi yansıtmalı.
Mertlik, cömertlik, dürüstlük, yiğitlik, çalışkanlık, konukseverlik, alçak gönüllülük ve vatanseverlik…
Karadeniz gibi…
*** Bir de baktık ki…
Sosa’dan da kasketli paylaşım…
Sen, treni kaçırdın kaptan parçası.
Şehir, seni bu denli sevmişken…
‘En yakını’ misali bağrına basmışken…
Ve işin en enteresan tarafı…
Trabzon’da bir Arjantinli olarak yolun yarısına gelmişken…
Gittin, gider oldun. Hatırın var, hatıran var.
“Beter ol” demeye dilimiz varmıyor henüz.
*** “Her şey kafada biter” derlerdi de gülüp geçerdik.
Doğruymuş meğer.
Efsane teknik direktörümüz Ahmet Suat Özyazıcı’yı hatırlatsın diye…
Abdullah Avcı da şekil yapmış.
Ruhunu tamamlamış.
*** Kasket modası başladı ya…
Ayakkabı, kravat gibi… Bunun baharı var, yazı, güzü, kışı…
Hem her elbisenin üstünde de aynı kasket şık durmaz ki…
Yani demem o ki…
Üç dört kasket olmalı gözümüzün önünde.
Biriyle şööyle poz vermeli.
Olmadı, diğeriyle…
Olmadı, sormalı.
*** Kasvetten kaskete…
Şimdi ister misiniz sahaya da kasketle çıksın Fırtına?
Ve kasketlerini kalplerinin üzerine koysunlar, tribünleri öyle selâmlasınlar.
Hep “bir şey eksik” diyorduk ya…
Kim bilir belki de kasketti o.
“Ya başka takımlar da kasket takarsa?” “Uçurur Fırtına.”