GİTMEK
Bazen “gidiyorum” der ve gidersiniz.
Köyden, kasabadan, kentten…
Bazen abartırsınız, ülkeden de gittiğiniz olur.
***
Gerekçeleriniz hazırdır.
“Toprak karın doyurmuyor.”
“İş güç yok.”
“Kimse beni anlamıyor.”
“Şehrin taşı toprağı altın…”
“Yurt dışı şöyleymiş böyleymiş.”
“Yeni arkadaşlar, yeni hayat…”
“Falan filan…”
***Bazen de hiçbir gerekçemiz yoktur.
“Belaya atılmak” şeklinde ifade ederiz ve sırf gitmek için gideriz.
Hem zaten kim yerinde duruyor ki?
Şans mı deriz yoksa kader mi?
Ne olursa olsun, yerimizde duramayız kısaca.
Büyüklerimiz “rızkını aramak”la açıklardı bu durumu.
Eee, mademki yürümeyi öğrendin, konuşmayı, koşmayı…
Hadi bakalım kolay gelsin.
Git buralardan.
Konuş konuşabildiğin kadar…
Koş koşabildiğin kadar.
***Aslında sözü sosyal medyaya getirmek için ekran görüntüsü gibi bir şeydi yazdıklarım.
Çünkü hareketli, capcanlı bir alan ve neyiniz var, neyiniz yoksa oradasınız.
Hal böyle olunca…
Yeni sosyal medya mecraları da ortaya çıkınca…
Birkaç yerde olmanın keyfini sürerken bazen birinden gidiyorsunuz.
Bazen kısa bir süreliğine…
Bazen de defteri kapatıp, başka bir mecraya açılıyorsunuz. Bir maceraya atılırcasına…
***Türk Edebiyatının ustalarından Attila İlhan’dan esinlenerek…
“Böyle bir gitmek görülmemiştir” mi desek acaba?
Yoksa bölgemizin ve ülkemizin sevilen sesi Kâzım Koyuncu’dan alıntı mı yapsak?
İşte gidiyorum, bir şey demeden
Arkamı dönmeden, şikayet etmeden
Hiçbir şey almadan, bir şey vermeden
Yol ayrılmış, görmeden, gidiyorum
Öyle ya da böyle gidiyor insan.
Sosyal medyayı kullananlar sık sık karşılaşıyor bu duyurularla…
Bazen siz paylaşırsınız, “gidiyorum, ne haliniz varsa görün” misali…
Bazen siz yoksunuz, sizin hesabınızdan paylaşılır.
Çok mu umurunda sosyal medyanın?
Milyarlarca insandan birisin sadece.
Varlığından kimler haberdar ki yokluğunu hissedenler olsun.
Biri gider, biri gelir; bu hayat böyle.
Fakat onca fotoğraf ve yazıyla…
Videolarla kayıt düşmüşsünüz tarihe ve öyle “gidiyorum” demekle gidemezsiniz.
Siz, öyle deseniz…
Yakınlarınız hesabınızdan paylaşsa bile…
Telefonlardaki silinmeyen numaralar gibi…
Sosyal medyadaki varlığınızla adeta “buradayım” dersiniz.
Bir telefon kadar yakınsınız işte.
Hem yoksunuz, hem varsınız.
Yani sözün özü; “gidiyorum” deseniz bile gidemezsiniz.