BİR KOYUN ORMANA DÜŞSE (Bahaettin Kabahasanoğlu)
Geri dönmeyi başarabilmişse…
Gördük başına gelenleri.
Kayıp koyun değil de yün yumağı yani.
*** Dile kolay beş yıl…
Demek ki ümidi kesmişler ‘kayıp koyun’dan. Bu yüzden “hayvan ne yer, ne içer” türünden bir kaygıları da olmamış.
Yoksa uçururlardı bir iki dron, elleriyle koymuş gibi bulurlardı. Ölüsünü ya da dirisini…
*** Kesimhaneye sevkiyat işi de olmasa çiftliklerde de her şey güllük gülistanlık aslında…
Ekmek elden, su gölden…
, Fakat orman öyle mi? Bunun daha karanlığı var. Ayısı, kurdu… Bir de avcısı…
“Hangi dağda kurt ölmüş?”
“Hangi vadiye koyun düşmüş?”
*** Kayıp koyunun o sevimli hali hepimize tebessüm ettirirken düşündürdü aynı zamanda.
Konu hakkında en güvenilir kaynaktan bilgi almalıydım. “Avustralya’da bir Şanalı…
” Uzun zamandır orada yaşayan çocukluk arkadaşım Şemsi Beşiroğlu geldi aklıma.
“Şu kayıp koyun Baarack” diye sorunca sağ olsun ayrıntılı şekilde anlattı…
*** Avustralya…
Türkiye’nin 11 katı büyüklüğündeki bu topraklarda 25 milyon kişi yaşıyor.
Kilometrekareye 3 kişi düşen zengin bir ülke. Dolayısıyla hayvanlar da önemli. Her ne kadar bitkilere ve su kanallarına zarar veren…
Kasabalara inen, otobanlara çıkan binlerce deveyi katletseler de…
Sahipsiz hayvanlar için barınaklar kurmuşlar. Devletin, yiyecek ve aşıları temin ettiği bu barınaklarda gönüllü veteriner ve hemşireler görev alıyor.
Cüzi bir ücret ödenerek buradan hayvan alınabiliyor. Victoria Eyaleti’ndeki Edgar’s Mission da bunlardan biri…
Kayıp koyunu bulanlar, kulağında küpe göremeyince hemen bu kurumu bilgilendirmişler. Haber yalnızca Avustralya’nın değil…
Bir anda tüm dünya ekranlarına, sayfalarına da yansımış. Fakat verilen isme bakar mısınız?
“Baarack.” İyi ki Obama yoktu işbaşında. Yoksa dünyayı başlarına yıkardı.
*** Dünyanın her yerinde kayıp koyun vakalarına rastlansa da…
“Niçin bir tanesi bile Asya’da, Avrupa’da ve Afrika’da geri dönemiyor” sorusu geliyor akla? Sahi ya…
Niçin bizim buralarda kaybolan koyunlar ormandan kurtulamıyor?
Kayıp koyun vakaları hep uzaklarda bir yerde… Olay yeri yine Avustralya…
Yine bir koyun beş yıl ortadan kayboluyor. Başkent yakınlarında bulunduğunda…
Tam 42 kg yün çıkıyor Chris’ten. Ve bu bir dünya rekoruymuş.
*** Shrek de Yeni Zelanda’nın kayıp koyunu… Kırpılmaktan son anda kurtulmuş ve bir mağarada saklanmış. Tam altı yıl ortalarda yok. O da dönmüş ki tam bir yün yumağı…
*** Sizce de bir tuhaflık yok mu bu işte? Koyunlar, beş altı yıl ortadan kayboluyorlar. Sonra da bulunuyorlar ki…
Sırtlarında yüzlerce çift çorap üretilebilecek onlarca kg yün… Sıfır masraf… O zaman “saldım çayıra” yerine.. “Saldım ormana” daha doğru gibi…
*** Eğer koyunlar bir bir çiftliklerden kaçmaya başladılarsa bu hiç de iyiye işaret değil. Sen, onca yıl emek ver, evcilleştir. En güzel çayırlarda koşsunlar, kırlarda zıplasınlar…
Etinden, sütünden, yününden yararlan. Sonra bir gün, geldikleri yere…
Yok canım daha neler? Aslına rücu mu ediyorlar, ne? Baarack, Chris ve Shrek…
Peki kaçamayanlar ne yapıyorlar? Kendilerini nerede sanıyorlar? “Ormanda.”