SİYASET

ALİ RİZA AKYÜZ SÖZ VERDİ BAKIRKÖY’Ü BİRLİKTE YÖNETECEĞİZ DEDİ

“Hep birlikte oturduğumuz bu masayı tek başıma sallayabilirim ama kaldıramam. Dolayısı ile masanın etrafında oturan sizler de el atacaksınız ki, bu masanın yerini değiştirelim” diyerek bölge gazetecileri ile sohbet havasında bir toplantı düzenleyen Bakırköy Belediye Başkan Aday Adayı Ali Rıza Akyüz, örgüte ve örgütlü mücadeleye inanan biri olduğunu söyledi. Özellikle son 10 yıldır yaşadıkları sıkıntının asıl nedeninin ilçe yönetimi ile belediyenin yan yana değil, karşı karşıya olmasından kaynaklandığını belirten Akyüz, 1988’den beri Bakırköy’de siyaset yapan, 2014 seçimlerinde de yapılan eğilim yoklamasında en çok oyu alarak 5 yıl hem ilçede hem de İBB’de Bakırköy halkını temsil ederek kamunun karşı çıkacağı hiç bir karara ‘Evet’ demediğini ifade ederek, “Ben değil, biz yöneteceğiz” dedi.
Bakırköy Belediye Başkan Adaylığına talep açan geçmiş dönem meclis üyesi CHP’li Ali Rıza Akyüz, bölgede yayın yapan gazete temsilcileriyle bir araya geldi. Sohbet havasında geçen toplantıda konuşan Akyüz, “60 yıldır yaşadığım ve ilçe kurucusu olduğum Bakırköy’de, meclis üyeliğim döneminde yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır. Sokak hayvanlarımızın bakımı, rehabilitasyonu, parkların bakımı, çöplerin toplanması, ağaçların budanması, yol ve kaldırım çalışması gibi vaatlerim yok, zaten bunlar belediyelerin asli görevleri. Ben kaybettiğimiz kamusal alanlarımızın geri dönüşümünü, sosyal belediyeciliğin gereklerini yerine getirerek hep birlikte oturduğumuz masada aldığımız ortak kararları hayata geçireceğim. Hiçbir yapıyı ötelemeyen, ayrıştırmayan ve hep birlikte ortak noktarımızı öne çıkaran bir yönetim anlayışı sergileyeceğimizin sözünü veriyorum” dedi.

40 yıllık meslek hayatının 20 yılını meslek odalarında, 35 yılını da Cumhuriyet Halk Partisi’nde geçirdiğini söyleyen TMMOB Mimarlar Odası Trakya Büyükkent Bölge Temsilciliği Başkanlığını yapan Mimar Mustafa Fazlıoğlu’da, Ali Rıza Akyüz’ün adaylığına sonuna kadar destek verdiğini söyleyerek, “Aynı düşünceye sahip aynı ekipteki insanlarız. Onun adaylığı bizim adaylığımızdır. Bilgi birikim ve deneyimlerimi önce Bakırköy’e sonra İstanbul halkına sunmak üzere buradayım ve yanındayım” ifadeleriyle toplantıda hazır bulundu.

Partisinin teveccühü ile adaylaştırıldığı takdirde kentte yaşayanlarla birlikte yönetilen bir belediyenin başkanlığını yaparak amacının iz bırakmak olduğunu ifade eden Akyüz, “Benim bu kente karşı bir sorumluluğum var” diyerek açıklamalarda bulundu.

Parti hiyerarşisini ve kültürünü bilen bir kişi olarak yapacağı tüm siyasi çalışmaları öncesinde ilçe başkanı ile paylaştığını söyleyen Ali Rıza Akyüz, konuşmasına önceki günlerde MKE Ankaragücü—Çaykur Rizespor maçının ardından hakem Halil Umut Meler’e yapılan saldırıyı kınayarak başladı. Spor camiasında yaşanan bu olayın toplum olarak nereye geldiğimizin ufak bir göstergesi olduğunun da altını çizen Akyüz, bir daha böyle olaylar yaşanmaması temennisinde bulunarak, yaşanan olayın tekrarlanmaması için de bir yaptırımın olması gerektiğini savundu.

DEĞİŞİMDEN YANA TAVIR ALDIM

1988’den beri Bakırköy’de siyaset yapan yerel ve de aidiyet duygusu hisseden biri olduğunu söyleyen Akyüz, yerel yönetimlerde aidiyet duygusunun önemli olduğunu, bulunduğu bölgede geçmişinin olması gerektiğini ve doğum için başka bir bölgeye giden annesinin 2 aylık bebekken Bakırköy’e döndüğünü söyleyerek, “Çocukluğum, delikanlılığım ve gençliğim Zuhuratbaba ve Kartaltepe Mahallelerinde geçti. 4 dönem yönetiminde bulunduğum İnşaat Mühendisleri Odası Bakırköy Temsilciliği’nin 2004-2006 arasında da başkanlığını yaptım. 2002 2007 genel seçimlerinde İstanbul 3 bölge seçim koordinasyon başkanlığı yaptım. Bir çok kez il ve kurultay delegeliği yaptım. 2. yüzyılın ilk kurultayında da değişimden yana tavır aldım. 2014’te Bakırköy’de yapılan eğilim yoklamasında en fazla oy olarak 1 çıktım. Örgütümden aldığım oyun sorumluluğu içinde hem ilçede hem de İBB’de görev yaptım. İstanbul Büyükşehir Belediyesi Grup yönetimindeki 7 kişiden biri olarak da 3 defa seçimle yönetici oldum” diyerek kısaca kendinden bahsetti.

BAKIRKÖY’DE SİYASETİN KIRILMA NOKTASI YAŞAM KÖYÜ’NÜN DEVREDİLMEK İSTENMESİ OLDU

Meclis üyeliği boyunca kamusal alanların korunması ve belediyenin ekonomik anlamında rasyonel yönetilmesi açısından ciddi eleştirileri olduğunu vurgulayan Akyüz, Bakırköy’de siyasetin kırılma noktalarından birisinin de Atatürk Spor ve Yaşam Köyünün devredilmek istenmesi olduğunu hatırlatarak, konuşmasına şöyle devam etti.

O dönem hem ilçe hemde belediye olarak büyük bir ayrışma yaşadık. Ben ve 5 arkadaşımın ‘Ret’ oy vermesine rağmen karar geçti ama o dönemin ilçe yönetiminin de katkısı ile mücadeleyi bırakmadık. İçime doğmuş gibi ilçe başkanlığımızda Atatürk Spor ve Yaşam Köyünün hiçbir kulübe verilmemesine dair karar aldırmıştım. Toplamda 6 meclis üyesi ve dönemin ilçe yönetimi de sonuna kadar arkasında durarak, meclisten geçtiği halde 60 dönüm alanımızı kurtardık. 3 futbol sahası, 2 tribünü, birisi engelli kullanımına uygun olmak üzere iki yüzme havuzu, 8 tenis kortu, kapalı spor salonu, toplantı salonu ve daha birçok kullanım alanları olan 60 dönüm alanımız kamuda kaldı.

SAHİLLERDEN ELDE EDİLEN KENT RANTI KAMUSAL ALANLARIMIZ İÇİN KULLANILABİLİRDİ

2014/2024 arası sahilde ciddi yapılışmalar vardı ve eğer o dönemlerde yönetici olsaydık sahillerden elde edilen kent rantını kamu alanlarımıza aktarabilir, örneğin Yaşam Köyünü Olimpiyat Yaşam Köyü yapabilirdik. Ama zaman geçmiş değil ve yeni imkanlar yaratılabilir.

Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastane alanımıza Şehir Hastanesi yapılacaktı. O zamanlar Mimarlar Odası Başkanı ile beraber oranın kurtarılması için ciddi çaba harcadık. Ataköy 3-4 de Ziraat Bankası’na ait spor alanı olan yere İmam Hatip Lisesi yapılmak istendi. Anakentte de 2-3 defa kürsüde söz alarak konuştum. İmar komisyonuna gittik, davalar açtık ve orayı da kurtardık. Eğer ki başkan olursam bu alanı Ziraat Bankası’ndan kiralayarak spor alanı yapmak istiyorum.

İLK BİR BUÇUK YILDA YAPILACAK ÇOK ŞEY VAR

Bakırköy’ün 650 sokağının neredeyse tamamını bilirim. Bakırköy’de hazır olan ve en geç 1,5 yıl içinde yapılacak şeyler. 1985 yılında İTÜ İnşaat Mühendisi mezunuyum ve 2 yıl İngiltere’ye gittim, geldiğimde de askerlik görevimi yaparak, 1988 yılından beri de hiç ara vermeden kendi mesleğim olan Mühendislik dışında hiçbir iş yapmadım.

Bizim Şefkat Huzurevimiz vardı yıkıldı ve öylece duruyor. Mülkiyet problemi olduğunu zannetmiyorum, kaldı ki kamu adına yapılacak her şey için Anakent’te dahil kapılar sonuna kadar açıktır. Yıkılan huzurevinin olduğu alan, Osmaniye ve Kartaltepe Mahallelerimizin kesişim noktasıdır ve Zuhuratbaba Muhtarlığı da dahil olmak üzere, yerel inisiyatifleri de içine katarak ortak kararla ne yapılacağına karar verebiliriz.

Akabinde Cem Karaca Kültür Merkezi’nin arkasında mülkiyeti belediyemize ait basket sahası gibi kullanılan bir alanımız var. Hepimizin yakından takip ettiği ve Bakırköy gündemini aylarca meşgul eden Zeytinlik Halk Pazarı alanı var. Bu alanları da yapılacak projelerle muhtarlar ve mahalle halkının oylamasına sunup, kamu alanları olarak yeniden yapılandırabiliriz.

Yenimahalle, Zeytinlik, Sakızağacı ve Cevizlik Mahallelerimiz, gerek imar, gerek demografik ve kültürel yapı, gerekse nüfus açısından neredeyse aynı. Bu dört muhtarlıkla birlikte, bu mahallelerde korunması gereken eski yapıları, sivil inisiyatif ve meslek odalarını da işin içine katarak projelendirme yapabiliriz. Merkez 4 mahalledeki koruma altındaki tescilli yapıları mülk sahiplerine erişim sağlayarak kamulaştırmak ve Bakırköylülerin hizmetine sunmak istiyoruz. Buralar büyük binalar değil ama hem Bakırköy’ün hafızasını ileriye taşımak hem de gençlerin yeteneklerini öne çıkaracağımız alanlar haline getirilebilir. Örneğin karikatür evi, yazarlık atölyesi, müzik evi gibi faaliyetler gösteren merkezler haline getirilebilir.

Yaklaşık 700 metrekare alanı olan Demirciler Çarşısı otopark olarak planlandı ama merkeze yapılacak bir otoparkın trafiği büyük sıkıntıya sokacağını düşünerek, Mimarlar Odası sivil halkla beraber devreye girdi ve Anıtlar Kurulu’na başvurdu. Yapılaşma durduruldu ama sonuçta o alan kiliseye ait. Kilise ile bir anlaşma yaparak, Bakırköy’ün hafızasında önemli bir yeri olan çarşımızı restorasyon sürecine sokabiliriz.

Merhum Ateş Ünal Erzen’in geçmişte yaptığı Botanik Parkımız var ve iyiki de yapmış. Şu an 3 katlı bir kafe yapıldı ama nasıl kullanılıyor bilmiyoruz. Yeni dönemde İBB’yi de kazanacağımız düşüyor, eğer başkan olursam alt katını belediye uhdesine alarak, üst katını yine Bakırköylülerin indirimli kullanacağı bir yer olarak BELTUR ile birlikte işletilecek bir yer haline getirmek istiyorum. Alanımız festivallerin yapıldığı bir alan olarak da çok uygun. Bunların belediye bütçesine hiç bir külfeti de yok.

Bakırköy Belediyesi’nin son bütçesinin geliri 632 milyon, gideri 738 milyon lira. Maaşlar, ücretler, sosyal güvenlik primleri dahil 330 milyonu Fen İşleri Müdürlüğünün. Bunun da büyük kısmının hizmet binası olduğunu düşünüyorum. Yani belediyemizin bütçesi tüm bunlara elverişli. Aynı zamanda gelirlerimizi de arttıracağız, çünkü belediyemizin kendisine ait yaklaşık 150 taşınmazı var. Şu an kim ne kadar kira veriyor ya da vermiyor mu hakim değilim. Bunları da güncelleyerek belediye rantının birilerine gitmesini engelleyeceğiz.

Bakırköy’de ciddi anlamda belediyemize ait kafeler var. Çay fiyatları ilçe halkımızın gelir düzeyinin üstünde. Vatandaşımız bir çay kahve daha içerken düşünmemeli ve belediye olarak maliyeti belli şeylerde fiyat sınırlaması getirebiliriz.

Üniversiteyi bitirene kadar Zuhuratbaba Mahallesi’nde Hızalan Sitesi’nde oturdum. Yücetarla Top Sahasında su sattım. Burası bizim anılarımızın olduğu kent kimliğini taşıyan alanlar ve doğal zeminlerin betona boğulup bozulmaması taraftarıyım. Bu alanın altına otopark, üstüne de spor alanı yapılması projesi vardı. Şu anki iklim değişikliği gündem maddesini de göz önünde bulundurarak, mahalle muhtarlığı ve mahalle halkı ile bir araya gelerek, hemen yanı başında bulunan adliyeye ait alanı da içine katarak ortak bir projelendirme yapabiliriz.Bakırköy’de sporu çoğaltmalı teşvik etmeli, mahalle kültürünü yeniden yaşatmalıyız. Kendi çocuklarımdan da bildiğim üzere, teknolojinin gelişmesi ile birlikte eve hapsolan çocuklarımızı spora teşvik etmeliyiz.

Yine Geçmiş dönemde yapılan Tarık Akan Kültür Merkezimizde bu hafta sonu Mimarlar Odası tarafından büyük bir panel yapıldı. Kaloriferlerimiz yanmıyordu ve yaklaşık 4-5 saat süren paneli montumu çıkarmadan izledim ancak panelist arkadaşlarımız gömlek ceketle umarım hasta olmamışlardır. İnanın içim sızladı ve göreve gelirsem ilk yapacağım işlerden biri de, Tarık Akan ve Leyla Gencer’ gibi örnek yapılarımızın eksiklerini gidererek fonksiyonel hale getirmek olacak.
FAALİYET RAPORLARINI HALKIN BİLGİSİNE SUNACAĞIM

Meclisin denetim yollarından biri de belediye başkanının bir yıl içinde yaptığı faaliyet raporlarıdır. Her yıl nisan ayında değerlendirilen bu raporları, yapılan işleri ve maddi karşılıklarını içerir. Her yıl nisan ayında meclise sunacağım faaliyet raporunu, halkı da davet edeceğim bir toplantı ile Leyla Gencer Opera Salonu’nda detaylarıyla anlatacağım. Örneğin huzurevi yapıyorsak, kaç metrekare yapıyoruz, maliyeti nedir göreceksiniz. Tamamen şeffaf bir yönetim anlayışı ile birlikte yapıyorsak, hepimiz her şeyi bileceğiz. Mecliste görev yaptığım süre boyunca da hiç bir şeyi saklamadım. Gerek halkın, gereken siz basın mensuplarının tüm sorularına da açık yüreklilikle cevap verdim.

DÖNÜŞÜM BAKIRKÖY’DE -MIŞ GİBİ YAPILDI

Bakırköyün en büyük sorunu deprem ve kentsel dönüşüm. Tüm bilim adamları bunu söylüyor. Önümüzdeki 10-15 yıl içinde olma olasılığı da %50’lere çıktı. Ama ne yazık ki 1999 depreminden sonra Bakırköy’de dönüşümle alakalı hiçbir şey yapılmadı. Bakanlığın çıkardığı 6306 sayılı kanun, dönüşüm değil yenilemedir ve ekonomik olarak evlerin yenilenmesi çok zordur. Daha çok emekli nüfusun olduğu Bakırköy’de bilim olarak çok tercih etmesek de, +1 kat konusu önemlidir.

Zeytinburnu, Güngören, Bahçelievler, Küçükçekmece, Avcılar ve özellikle Büyükçekmece’de yapıldı. Ancak belediye başkanları geldiler, gittiler, takip ettiler ama maalesef bizde 20 senedir ciddi anlamda bu iş takip edilmedi. İş yapmış olmak için sadece evrak gönderildi ama kimse de peşine koşmadı.

Büyükşehirden tartışmalı bir şekilde geçen 5.000’lik planlarda en az 4 parselden oluşan ve 2000 metrekare şartı ilçemiz için çok mümkün değil. Bu şartlarda alan yok denecek kadar ya da bir parmağın bir elin parmağını geçmeyecek kadar az.

5 binlik planlara yapılacak itirazlarda, 2 bin metreyi değil de iki parselin birleşmesiyle oluşacak alanlara artı bir kat ilave verilmesi yönünde bir çalışma olmalı ve binlik planlara ciddi bir şekilde çalışılarak ve mağduriyetleri giderilecek biçimde düzenlemeler yapılmalı.

Son günlerde tartışılan 50+1 ‘rezerv yapı alanı’ maddesindeki değişik daha çok yapılaşmaya açılmamış alanları kapsıyor olsa da, Ataköy ve Basınköy’de uygulanabilir. Bu oran öncesinde %66’ydı, Şu anda yasa diyor ki 50+1 çoğunu sağladıktan sonra geri kalanlar karara katılmıyor ise piyasa değeri 5 milyon olan yer, 3 milyona satılır.

KENTSEL DÖNÜŞÜM BÜROLARI AÇACAĞIZ

Göreve gelir gelmezse vatandaşın bilgi alacağı ‘Kentsel dönüşüm büroları’ açacağız. Vatandaş tapusunu alıp gelecek. Yapısının imarını, kaç kat, kaç daire olacağını, yıkıp yaparsa ne olacağını, iskan edilebilir alanı kaç metrekare, otoparkı ve ortak olan kaç metrekare olacağını ve yaptırdığı takdirde yaklaşık maliyetinin ne olacağını öğrenecek. Apartmanların yönetim kurulları belediyeden talep etmeleri halinde belediyede görevli teknik personeli gönderecek ve bilgilendirme toplantıları yapacağız.

Planlar geçtiğinde de mümkün olduğunca insanları teşvik etmeliyiz ve dönemde olabildiğince bürokrasiyi azaltacak hızlıca dönüşüme başlayacağız. Belediyelerin dönüşümle ilgili başarısı bir yıl içinde verdiği ruhsatlarla belli olur. Bakırköy Belediyemizin 1999 yılından geçtiğimiz yılbaşına kadar verdiği toplam ruhsat sayısı 2 bin ve bu sayıya proje tadilatları da dahil. Bakırköy’de iki ayrı veri var ve birine göre 10 bin, diğerine göre 12 bin bina var. Bu verilere göre de, Bakırköy’ün bugüne kadar ancak %20’si dönüşmüş.

Özellikle Demir yolunun güneyi tamamen riskli ve eski yapıların olduğu bir bölge. Buralarda yapacağımız ilk iş bodrum katları üst kata taşımak. Bodrum katında konut yapımına izin vermeyeceğiz. Zemin katı yukarıya çıkararak hak kaybını önleyeceğiz. Bu bölgeler bitişik nizam ve doğru planlama yaparak çalışmamız lazım.

Ataköy ise Ortadoğu ve Balkanların en iyi yerleşkelerinden biridir. Bu bölgelerdeki insanları dönüşüme teşvik ederek, yerinde dönüşümü sağlamalıyız.

Yeşilköy Yeşilyurt ise Osmanlı’nın da sayfiye yerlerinden biridir ve bir çok tarihi konak mevcuttur. Zemin katların kapalı çıkma yapılmasına olanaklar sağlayacak ve çatı katı piyeslerinin de müstakil hale getirilebilmesi için çalışmalar yapılırsa çok daha sağlıklı olur. Bu bölgelerin yapısını bozmamak, nüfusunun değişmesini de engellemek lazım.

Yeşilköy’deki mekanlardaki kaosu hepimiz biliyoruz. Alkol ruhsatı verilmesiyle ilgili önergeleri müdürlüğüne iade etmemize rağmen geçirmiştir. O zamandan bu zamana uzanan rahatsızlık bir de vale terörü eklendi. Bunları görüyoruz, dinliyoruz. Buraların da düzelmesi lazım.

Politika yapacağım diye vatandaşın karşısına çıkıp 3 kat da diyebilirim. Bu bazılarının hoşuna gidebilir ama sonuçta bu kentte yaşıyoruz ve altyapımız buna uygun değil. Bize otopark da, sağlık merkezi de, okul da lazım. Artı bir kat benim çok gönüllü olduğum bir şey değil ama belki 60/70 yıl sonra Türkiye’nin ekonomik durumu değişir, ülke genelindeki yeni planlama anlayışıyla kentler biraz boşaltılabilir.

BAKIRKÖY’DE İLETİŞİM SORUNU VAR

İlçemizin sorunları bellidir ve vatandaşımız da bilinçlidir. Belediyemizde 1500 çalışan görünüyor ama gittiğim tüm muhtarlıkların sorunu aynı. Temizlik personeli eksik. Temizlik, ağaç budama, yol çalışmaları ve kaldırım sorunları ortak. Ancak ilçemizde bir iletişim sorunu var. Bazı muhtarlarımızın belediye ile çelişkileri var, bazılarına eleman dahi vermemiş. Yerel yöneticilerin muhtarlarla çatışma içinde olmaması lazım. Bu durumda çatışma sadece muhtarla değil mahalleliyle ve seçmeninle çatışma oluyor. Muhtarın da, belediye başkanının da kamusal görevleri bellidir. Kurumlar arası iletişim bir kuşun kanadını çırpması şeklinde uyumlu bir biçimde olmalıdır.

İlçenin kurucu üyelerinden biri olarak eğilim yoklamasından birinci çıktığım 2014 seçimlerinde atanan Bülent Kerimoğlu’nun seçim kuruluna verdiği listedeki meclis üyelerinin yarısını tanımıyordum. 5 yıl meclis üyeliği yaptım, aradan bir 5 daha geçti ve 3-5 tanesiyle bu güne kadar tek bir iletişimim olmadı. Eğer belediye başkanı seçilirsem, bu gibi bir durumun olmayacağını teminatını veriyorum. Bizi ne kadar tanıyorsanız onları da o kadar tanıyacaksınız. Tanımadığını düşündüğünüz kişinin CV’sine bakıp tanıyacaksınız.

Bakırköy’ün toplamda 31 meclis üyesi var bunların 5 tanesi CHP’li, geri kalanı AKP’li olsun yine de bana bir şey yapamaz. Çünkü ben plan tadilatı yapmayacağım, yeşil alanları imara açmayacağım, belediyeye ait alanları 10 yıllığına birilerine vermeyeceğim. Kanuna uygun bir şekilde 2 yıllığına şeffaf ihaleler yapacağım onu yapmayacağım, bunu yapmayacağım. Elektrik direklerine ve lambasının değişimine kadar detay düşünüp sosyal belediyecilik yapacağım için kim bana ne diyebilir ki? Meclis üyesi olarak görev yaptığım süre boyunca sorun çıkan konular bunlardı.


BELEDİYENİN YAPMASI GEREKEN İŞLER, VAAD OLARAK SÖYLENMEZLER

Olmazsa olmazım sosyal belediyeciliktir. Aşevinden tutun da, yaşlılarımızın evde kişisel bakım hizmetine kadar detay düşünüyorum ve bunları proje olarak anlatmayı doğru bulmuyorum. Çünkü bunlar bizim programımızda zaten var olan şeyler. Sokak hayvanlarıyla ilgili ne yapacağımı soranlara da, evimizde iki kedimiz olduğunu söyleyebilirim. Mevcutta, kısırlaştırma, rehabilitasyon ve sokak hayvanlarının beslenmesi gibi eksikliklerin farkındayım.

Belediye başkanının bir öngörüsü ve vizyonu olması gerekir. Yanında görev alan personelde, belediye başkanının öngörüleri ve görüşleri doğrultusunda onu geliştirmeli. Her işi uzmanı yapmalı ama işin takipçisi belediye başkanı olmalı.

Parti hiyerarşisini ve kültürünü bilen bir kişi olarak meclis üyeliği yaptığı dönem boyunca, grupta ret verdiği hiçbir meclis toplantısına katılmadığını söyleyerek anlatımlarına devam eden Ali Rıza Akyüz, yaptığı tüm siyasi çalışmalardan ilçe başkanını haberdar ederek yaptığını belirtti. Akyüz, “Örgüte ve örgütlü mücadeleye inanan biriyim. Özellikle son 10 yıldır yaşadığımız sıkıntının asıl nedeni ilçe yönetimi ile belediyenin yan yana değil, karşı karşıya olmasıdır. 1988’den beri Bakırköy’de siyaset yapan biri olarak, örgüt dışında hiçbir şey yapmadım. Karşı olduğum noktalar olmuştur ama kendi içimde kalmıştır. Benim yönetimimde hiç bir yapıyı ötekileştirmeyecek, ayrıştırmayacak, hep birlikte ortak notlarımızı öne çıkararak bir yönetim anlayışı sergileyeceğimizin sözünü veriyorum” dedi.

Yol yapacağım, kaldırım yapacağım, çöp toplayacağım gibi şeyler demiyorum bunlar zaten belediyenin yapması gereken işler. Belediyeler vatandaşının çöpünü almak zorunda alırken de çevresini temizlemek zorundadır. Şu an belediyede 1500 çalışan gözüküyor ama bütün muhtarlarımızın ortak şikayeti temizlik, ağaç budama, yol ve kaldırım sorunları. İletişim sorunları var ve bazı muhtarlarımızın belediye ile çelişkileri var. Bazılarına eleman dahi vermiyor. Yerel yöneticilerin muhtarlarla çatışma içinde olmaması lazım. Belediyenin muhtara çatışması, mahallesiyle, mahalledeki seçmeniyle çatışması anlamını taşır. Muhtarın da, belediye başkanının da kamusal olarak görevleri bellidir. Yerel yönetimin yapması gereken de bir kuşun kanadını çırpması gibi kurum ve kuruluşlara uyumlu bir çalışmasıdır.

Soru cevapla devam eden toplantıda, gerek ekonomik, gerekse siyasal hayatıyla ilgili isteyenin istediğini sorabileceğini söyleyen Akyüz’ü, meclis üyeliği boyunca takip eden gazetecilerin tamamı, kedisine sorularının değil önerilerinin olabileceğini belirterek, “Bakırköy’de gazetecilik yapmanın dışında burada yaşayan ve aidiyet duygusu taşıyan insanlar olarak 5 yıllık sınavınızda halka rağmen hiç bir yanlış karara ortak olmadığınıza şahit olduk. İş Bank Bloklarının Kiptaş tarafından yapılması ve müteahhidinin de siz olması sebebi ile bazı eleştiriler duyuyoruz. Bu konuda bize bilgi verebilir misiniz?” dediler.

Gazetecilere cevap veren Ali Rıza Akyüz, “Bu masanın etrafında hep birlikte oturuyoruz. Meclisi izlediniz, kent mücadelesi konusunda Bakırköylülük aidiyeti ile sizlerde destek vererek, muhtarlarımızı, meslek odalarımızı, sivil toplum kuruluşlarımızı ve diğer siyasi parti temsilcilerimizi bilgilendirdiniz. Dolayısı ile oturduğumuzu masanın bir tarafında da sizler varsınız. Tüm STK’lar, sivil inisiyatifler ve muhtarlarımızın da olacağı büyük masada hep birlikte tartışacak ve karar vereceğiz. Lütfen beni eleştirin ki yanlışa düşmeyeyim. Bu masayı tek başıma kaldırmaya kalkarsam en fazla sallarım. Ama hepimiz bi ucundan tutarak kaldırırız” diyerek, KİPTAŞ’ın yaptığı İş Bankası Bloklarıyla ilgili de şöyle konuştu.

“İş Bankası Blokları ile ilgili 15 yıldır nihayetlenemeyen bir çalışma vardı. Bende 15 yıl o sokakta ailemle birlikte oturdum. 2010 yılından beri de bir anlamda komşum olan kişilerle sürekli görüşüyordum. Devam eden süreçte 3’te 2 çoğunluk elde edildi ve bir uzlaşma sağlandı. Mülk sahipleri, sosyal konut anlamında aslında KİPTAŞ’la iş yapmak da istemedi. Karşılıklı görüşmelerle vatandaş ikna olduktan sonra birlikte yapım işine girdik. Üniversite de okuyan iki çocuğum var ve büyük oğlumun ciddi bir mimarlık yetenek olmasına rağmen, kendisini öğretim üyesi eşimle birlikte bilgisayar mühendisliğine yönlendirdik. Diğer oğlum da İTÜ İngilizce inşaat bölümünü kazandı. Sen Josef de okuduğu için Galatasaray Üniversitesi’ne gitme hakkını kullanarak bilgisayar bölümü tercih etti. Yani inşaat işinden bıkmış biri olarak çocuklarımı farklı bir mesleğe yönlendirdim. Mesleğinden geçinen bir insan olarak, meclis üyesi olduğum 5 yıllık dönemde de bir inşaatın ortaklığı dışında ilçe sınırları içerisinde hiçbir iş yapmadım. Şunu da buradan söyleyeyim, Belediye Başkanı seçilirsem Bakırköy sınırları ve dışında hiçbir ticaretim olmayacak. Akşam 8’den sonra kepenkleri kapatılmış dükkan görüntüsündeki Bakırköy’de hakkıyla, hukukuyla Belediye Başkanlığı yapıp burada bir iz, bir isim bırakmak istiyorum”

MİMARLAR ODASI BAŞKANINDAN TAM DESTEK

Ali Rıza Akyüz’ün belediye başkan adaylığına destek amacıyla toplantıya katıldığını söyleyen TMMOB Mimarlar Odası Trakya Büyükkent Bölge Temsilciliği Başkanlığını yapan Mimar Mustafa Fazlıoğlu, 40 yıllık meslek hayatının 20 yılını meslek odalarında geçirdiğini, 35 yıllık bir parti geçmişi olduğunu, Bülent Kerimoğlu.’nun atama ile geldiği 2014 seçimlerinde ise zorlu bir bölge olan Zeytinburnu’nda ön seçimden çıkarak belediye başkan adayı olduğunu hatırlattı.

Hem İstanbul hem de merkez siyasetinde Ali Rıza Akyüz’le birlikte olduğunu, geçtiğimiz dönemde dahil bu dönemde adaylaşması noktasında süreci paylaştığını ve kendisini desteklediğini söyleyen Fazlıoğlu, “Aynı düşünceye sahip aynı ekipteki insanlarız. Onun adaylığı bizim adaylığımızdır. Bilgi birikim ve deneyimlerimi önce Bakırköy’e sonra İstanbul halkına sunmak üzere buradayım ve yanındayım” dedi.
MÜCADELESİNİ VERDİĞİMİZ TÜM KARARLARA EVET DİYENLER, BAKIRKÖY’Ü YÖNETMEYE TALİPLER

20 yıldır Bakırköy’de oturduğunu ve kentin değerlerinin bir bir yok olduğunu belirten Fazlıoğlu, “Azalan kamusal alanlarımızı mutlaka koruyup, gelecek nesillere aktarmamız hatta mümkünse çoğaltmamız lazım. Mimarlar Odası olarak Bakırköy Belediyesi’nin almış olduğu pek çok kararı mahkemeye taşıyarak iptal ettirdik. En son Basınköy Mahallemizde 33 dönümlük alanın satışıyla ilgili belediye meclisi belediye başkanına yetki verdi ve bizler bunu da mahkemeye tanıyarak alınan kararı iptal ettirdik.
Bakırköy’de birçok kamu alanımız talan edilirken, yıkılırken ve devretme uslu ile elimizden giderken, Bakırköy Kent Savunması bileşenleriyle birlikte mücadele ettik ve hiç birinde bu ilçeyi yöneten başkanı da, meclis üyelerini de yanımızda göremedik. Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nin imara açılmasıyla ilgili mücadelemize de görmedik. Bizzat gidip bakanlarla görüştüm ve ‘ Bakırköy Belediyesi bu konuyla ilgili ne yapar’ diye sordum. Aldığım cevap, “1 milyon metrekare alana sahip hastane bölgesinde belediyenin 2 dönüm alanı var. Onun peşine düştü’ cevabı aldım.
Şimdilerde belediye meclisinde görev alan, bu kararlara imza atan, evet diyen arkadaşlarımız bugün Bakırköy’ü yönetmek üzere talep gerek başkanlığa, gerekse meclis üyeliğine talep açıyor. Bu arkadaşların Bakırköy halkına özeleştiri vermesi, hatta özür dilemesi gerekirken bugün adaylık talep açmasını lütfen sizlerde basın mensupları olarak sorun” diyerek konuşmasını tamamladı.

Haber :Selvi Sarıtaç

Bir yanıt yazın

× Bize Ulaşın!