İLERİDEKİ GÖREVLERE HAZIRLAMAK
Sevdim bu sözü…
Bizlere, bildiklerimizi unutturdu çünkü. Aklımızda olmayanları da aklımıza getirdi.
*** Bir ‘fani’yiz nihayetinde…
“Dünya” denilen handa “misafir”…
Keşke her devir teslim töreninde yukarıdaki sözün etrafında dolaşsak…
A’dan Z’ye atlamadan…
İpin ucunu kaçırmadan…
Büyük bir tevazu içinde versek mesajımızı.
“Halk daha iyi anlasın” diye daldan dala konmasak…
*** Dünyanın en büyük şirketini de yönetsek durum değişmiyor.
Sonuçta bizde sıra…
Ve bizim de bir ‘raf ömrümüz’ var. Günü geldiğinde bir koltuk değişimi söz konusu…
Ve bizden beklenen de bir devir teslim konuşması…
Her veda zordur doğal olarak. “Biraz daha, biraz daha” şeklinde uzatmaları oynasak da nereye kadar?
En güzel yanı da “işe veda ediyor” olmamız. Hayata değil. Halef selef olma hali yani…
*** Gelen kadar, giden de güzel şeyler söylemeli. Lâfı eğip bükmeden, yanlış anlaşılmalara fırsat vermeden…
Dinlediğimiz onca veda konuşmasından ne kaldı ki aklımızda?
Şu andaki de onlardan pek farklı olmayacak. Tarihin ‘devir teslim konuşmaları çöplüğü’ndeki yerini alacak.
*** Prof. Dr. Metin Tolan…
Almanya’nın ilk Türk kökenli rektörü…
Pek çok ödül almış. 2010’da “Doğa Bilimleri ve Tıp” alanında “Yılın Profesörü” seçilmiş.
Keşke bizim ülkemizde de onlarca alan belirlense ve akademik ödüller verilse…
*** “Fizik, futbol ve film” üzerine derin araştırmalar yapmış Metin Hoca, kitaplar yazmış.
Ünlü film sahnelerini “fizik kuralları” ile ele almış. Bu hareketlerin gerçek hayatta mümkün olup olmayacağını bilimsel olarak ortaya koymuş.
Futbolcuların sahaya dağılışlarını ve hareketlerini… “Sonuca etki” açısından incelemiş.
*** Bundesliga’nın kritik pozisyonlarında görüşlerine başvurulan…
Konferansları dolup taşan bir “medyatik otorite” olan Metin Hoca…
Kiel Üniversitesi ve Dortmund Teknik Üniversitesi’ndeki görevlerinin ardından… Göttingen Üniversitesi Rektörü seçilince şöyle demiş. “En iyi üniversitelerden birinin rektörlüğüne seçilmek büyük bir onurdur.
Üniversiteyi ilerideki görevlere hazırlamak için çok çalışacağız.”
*** Belki sizin de dikkatinizi çekmiştir.
“Daha ileri götüreceğiz” dememiş. Sanki önceki rektörün böyle bir hedefi yokmuş gibi de anlaşılabilirdi. Ya da hedefi varmış fakat tutturamamış…
Prof. Dr. Metin Tolan’ı kutlamak gerek. Nasıl da hassas davranmış?
Hem akademisyen dostunu incitmemiş hem de kendisinden sonra geleceklere örnek olmuş. Ne o öyle?
Bazen muhatabınızın gözlerinin içine baka baka…
” daha da ileriye götüreceğiz” demek. Bence bu eski kalıp terk edilmeli. Yerine de Metin Hoca’nın dediği gibi…
ilerideki görevlere hazırlamak için çok çalışacağız” mealinde şeyler söylemeli. Kısa, net ve anlaşılır.
Ustaya saygı… Kendini göklere çıkarmadan… Muhatabını yerin dibine batırmadan…