BAKIRKÖY BELEDİYE MECLİSİ’NİN KARARINA MAHKEME DUR DEDİ
TMMOB İstanbul İdari Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde, Bakırköy Belediye Meclisi’nin 07.06.2021 tarihli meclis toplantısında, “Mülkiyeti Belediye Başkanlığına ait Bakırköy İlçesi, Basınköy Mahallesi, 84 Pafta, 959 Ada, 109 Parsel sayılı 32.929,00 m2 yüzölçümlü taşınmazın 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu’nun 45inci maddesine göre Açık Teklif Usulü ile satışının yapılabilmesi için yetki verilmesine” ilişkin aldığı kararın, hem belediye hem de imar mevzuatına aykırı olduğunu belirterek, söz konusu satış kararının kamu yararına uygun olmadığını belirtmişti.
KANAL İSTANBUL’UN GİRİŞ NOKTASI
Basınköy Mahallesi’ndeki yaklaşık 33 dönüm arazinin 1 Aralık 2006 tasdik tarihli 1/5000 ölçekli Bakırköy Florya Zümrütyuva Kısmı Nazım İmar Planında “UOA” (Yerleşime Uygun Olmayan Alan) rumuzlu “Yeşil Alan” fonksiyonunda kaldığını belirten Mimarlar Odası Başkanı Mustafa Fazlıoğlu, konum itibariyle bir tarafı Marmara Denizi diğer tarafı ise Küçükçekmece Gölü’ne bakan, çevre yolu kenarındaki taşınmazın ayrıca Kanal İstanbul’un giriş noktası olduğuna dikkat çekmiş, meclis tarafından alınan kararın da belediye mevzuatına uygun olmadığını, satılması düşünülen alanın tahmini bedeline ilişkin herhangi bir tespite yer verilmediği için de kararın hukuka uygun alınmadığını vurgulamıştı.
“HUKUKA UYGUNLUK BULUNMADI”
İstanbul 13. İdare Mahkemesi, dava konusu taşınmazın hali hazırda 1/5000 ölçekli Zümrütyuva Nazım İmar Planında “park ve dinlenme” alanında kaldığını, bu nedenle satışı yapılabilecek taşınmaz statüsünde olmadığı ve davalı idarece planda ayrıldığı fonksiyona ilişkin hizmette kullanılmayacağına yönelikte herhangi bir beyanda bulunulmadığı görüldüğünden söz konusu taşınmazın “açık teklif usulü ile satışının yapılabilmesi için yetki verilmesine” ilişkin dava konusu Bakırköy Belediye Meclisinin 07.06.2021 tarih ve 40 sayılı kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna vararak “Yürütmeyi Durdurma” kararı verdi.
Mahkeme tarafında verilen kararda, “Öte yandan, hukuka aykırılığı açık olan dava konusu işlemin uygulanması halinde taşınmazın satışı gibi sonuçlar doğacak olması nedeniyle telafisi güç ve imkansız zararlara sebebiyet verebileceği açıktır.” İfadelerine de yer verildi.