YAZARLAR

”EMES” GÖRÜNMEYENİ ANLAMAK ( ŞAKİRE YASEMİN YALÇIN)

Günümüzde birçok insanın adını duyduğu fakat detaylarını tam olarak bilmediği hastalıklardan biri de EMES, tıbbi adıyla Multipl Skleroz (MS) hastalığıdır. Genellikle genç yetişkinlerde görülen bu hastalık, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilmekte, hastaların hem fiziksel hem de psikolojik dayanıklılıklarını test etmektedir. Peki, EMES nedir, nasıl ilerler ve bu hastalıkla yaşamak ne anlama gelir?
EMES, bağışıklık sisteminin sinir sistemine saldırdığı, kronik ve ilerleyici bir hastalıktır. Beyin, omurilik ve optik sinirlerdeki sinir liflerini koruyan miyelin kılıfının zarar görmesiyle ortaya çıkar. Miyelin, elektrik kablolarını saran plastik kaplama gibi, sinir iletilerinin düzgün ve hızlı bir şekilde iletilmesini sağlar. Bu kılıf zarar gördüğünde, sinir iletileri yavaşlar ya da tamamen kesilir. Sonuçta kişi, yürüme zorluğu, görme kaybı, kaslarda güçsüzlük, denge problemleri ve bazen konuşma güçlüğü gibi çeşitli belirtilerle karşı karşıya kalır.
Hastalığın kesin nedeni hâlâ bilinmemektedir. Genetik yatkınlık, çevresel faktörler, enfeksiyonlar ve D vitamini eksikliği gibi etmenlerin EMES riskini artırabileceği düşünülmektedir. Ancak hastalık kişiden kişiye farklı seyreder. Kimi hastalarda yıllarca sadece hafif belirtiler görülürken, kimilerinde daha hızlı ilerleyen ciddi semptomlar oluşabilir.
EMES hastalığının en belirgin özelliklerinden biri, “ataklar” ve “iyileşme dönemleri” ile seyretmesidir. Birçok hasta, hastalığın ilk evrelerinde aniden başlayan ve günlerce süren ataklarla karşılaşır. Ardından gelen iyileşme döneminde belirtiler kısmen ya da tamamen kaybolabilir. Ancak zamanla, bazı hastalarda sürekli bir kötüleşme süreci de gelişebilir.
Tanı süreci sabır ve dikkat ister. Kesin bir kan testi bulunmadığından, doktorlar genellikle hastanın tıbbi geçmişini değerlendirir, nörolojik muayeneler yapar ve MRI (Manyetik Rezonans Görüntüleme) gibi görüntüleme yöntemleri kullanır. Bazı durumlarda omurilik sıvısı analizi de tanıya yardımcı olur.
Günümüzde EMES’in kesin bir tedavisi bulunmamakla birlikte, hastalığın ilerlemesini yavaşlatan ve atakları azaltan birçok ilaç geliştirilmiştir. Fizik tedavi, psikolojik destek ve yaşam tarzı değişiklikleri de hastaların daha kaliteli bir hayat sürmesine katkı sağlar. Düzenli egzersiz, dengeli beslenme, stres yönetimi ve sigaradan uzak durmak, hastalıkla başa çıkmada önemli faktörlerdendir.
EMES ile yaşamak, yalnızca bedensel değil, aynı zamanda zihinsel bir mücadeledir. Bu nedenle toplumsal farkındalık büyük önem taşır. Hastaların yaşadıkları görünmez mücadeleyi anlamak, empati kurmak ve destek olmak, onları hem ruhen hem de fiziken güçlendirir.
Sonuç olarak, EMES hastalığı bir son değil, yeni bir yaşam biçimidir. Bilim dünyası her geçen gün bu hastalıkla ilgili daha fazla bilgi edinmekte ve umut verici gelişmeler kaydetmektedir. EMES’li bireylerin güçlü duruşu, toplumun desteğiyle birleştiğinde, hastalığın yarattığı engeller daha kolay aşılabilir.
Unutmayalım: Görünmeyen savaşlar da en az görünenler kadar gerçektir

ÖZEL EĞİTİM ÖĞRETMENİ
ŞAKİRE YASEMİN YALÇIN
+90 (543) 507 76 79

Bir yanıt yazın

× Bize Ulaşın!