HAKEMLERE TASFİYE GEREK
17-18. Hafta hakemlerİ
Maalesef hakemler hemen her hafta hem VAR’da, hem sahada sıkıntılılar.
MHK kötü gidişata tedbir amacı ile hatalı bazı hakemlerin görevlerini geri almaları da çare olmuyor, olmayacak da. Sorun dolaylı olarak hakemde ama Aslen sorun MHK da. Siz MHK olarak büyük takım veya ev sahibi takımların maçlarından sonra fazlaca ses gelmedi diye ya da onların lehine karalarlar veren hakemi tekrar göreve verirseniz bu kötü sonuçları alırsınız.
Balık baştan kokar hakemlikte. sorunun kaynağı MHK dır. Hakemler de maalesef böyle kafaya böyle traş yapıp düdükleri ona göre öttürüyorlar. Eskiden takımların özellikle de üç büyükler; iç sahaya bazı hakemleri, bir de deplasmana da ayrı bazı hakemleri isterlerdi! İç saha hakemleri neden isteniyorsa, deplasman hakemleri de aynı nedenden isteniyordu. Bakmayın üç büyüklerin hakemiydim diye böbürlenmelerine eski hakemlerin. Yıllarca MHK’lar böyle çalıştı verdiler istenen hakemi kurtuldular, rahat ettiler. Hatta bir şehir takımına uğursuz geliyor diye maçlarına istenmeyen, MHK ‘nın da maçlarına veremediği bir hakem bile vardı. Bu tür anlayışları kısmen de olsa hala devam ettiren günümüz MHK’sından da başarı beklemek bayağı iyimserlik! Olur aslında.
Gelelim 17 ve 18. haftanın hakemlerine ve MHK’ya;
Halis Özkahya’yı MHK yakın haftalara kadar üç büyüklerin maçlarına vermedi. Sesler yükselince, kurtarıcı! Olarak üç büyüklerin maçlarına sıraylaverdi MHK. Özkahya da Bir zamanlar yönettiği tükürüklü maçtan sonra yapmaması gereken hakemliği berbat şekilde icra etti!
Ali Palabıyık ise sahada bacaklarını çeke çeke zıplayarak koşacacağım , poz vereceğim diye hakemlik yapamıyor. Elinin baş parmağını saklamak için harcayacağı dikkati maça verse sorunsuz maç yönetecek aslında. Palabıyık’ı sürekli süsleyen ağa babasının da artık gerçeği görmesi lazım. Ali Palabıyık maalesef maç içinde duruma göre şekil alıyor ve düdüğünü ona göre öttürüyor. Hal böyle olunca da Palabıyık maçı iyi yönetemiyor asla.
H.Umut Meler de ne zaman düzgün hakemlik yapacak diye bekler olduk. Ancak kendisinin herkesten daha zeki, uyanık olduğunu düşünmekten vazgeçtiği zaman başarılı olacaktır Meler.
Mustafa öğretmenoğlu yönettiği maçlarda avantaj kuralını ne yapıyor, yapıyor bir türlü uygulayamıyor. Kesince avantajı, kurtarıcı olarak da olur olmaz basıyor sarı kartı. Çaresi, içini saran kötü duygudan kurtulması lazım Öğretmenoğlu’nun. Oyuncuları da sinirlendiriyor. Sonra da istemeden de olsa bilinçaltı harekete geçiyor ve telafi hatalarına başlıyor. Sanıyorum MHK biraz da sert hakem imajı için görev veriyor Öğretmenoğlu’na ama!
Nereye kadar?
Tokat, Volkan Bayarslan, Alper Ulusoy, bir türlü istenen kıvama gelemiyorlar. bunca zamanda bir aşama kaydedemediler. Gençlere yol açmaları daha hayırlı bir iş olacaktır onlar için.
Özgür Yankaya’nın geçmişte FIFA hakemliğinden feragat edip gençlere yol vermesinden dolayı sonuna kadar hakemlik yapması tamam ama emekliliği dolmuş yıl bekler gibi de yapmaması lazım hakemliği.
FIFA Kokartı gücü ellerinde kalmayan Hüseyin Göçek ve Mete Kalkavan da bu güne kadar yönettikleri maçlarda baskıya karşı koyamayan yönetim tarzları İle hakemlik yapılamayacağını anlamaları gerekiyor. Hakemlikten çekilme zamanları geldiğini hatırlatıyorum kendilerine. Vaktinde bıraksınlar ki iyi hatırlansınlar..
Ümüt Öztürk’e verilen emeğe yazık meşhur fotoğraf olayından sonra istikbali kapalı kesin. Başına büyük dert açacak MHK’nın. Tabii meşhur Manisa kontenjanı! Öztürk.
Cüneyt Çakır ve Fırat Aydınus vazgeçilemez güzel örnek hakemlikler yaptılar bu haftalarda.
17 ve 18. Haftalarda görev alan genç hakemler maçlarda az sıkıntı yaşadılar. Gelecek onlarda. İyi geliyorlar. Dilerim ilerki haftalarda MHK önceki haftalarda yaptığı gibi ev sahibi takımın ya da büyük takımların menfaatine gelen hataları yapanlara görev verip de genç hakemler ‘in ayarlarıyla oynamaz.